Milli
bayramlarımızın iptali olayı ile ilk kez 1960 yılı 19 Mayısında karşılaştık.
O
yıl 23 Nisan törenlerinde rahmetli İsmet İnönü’ye törenlerde coşkun tezahürat
yapılmıştı, hipodromdaki gösteride. Kısa
süre sonra 555K (gençliğin 5. Ayın, 5. Günü, saat5’de Kızılay’da buluşalım
parolası ile tertiplediği toplantı.) olayı ile iktidar partisi yöneticileri
aleyhte tezahürata muhatap oldu. Hükümet iki hafta sonraki 19 Mayıs töreninden
ve bu törende yine İsmet Paşa’ya yapılabilecek sevgi gösterilerinden ürkerek 19
Mayıs Gençlik Bayramı törenini iptal etti.
O
akşam Meclis Başkanı Refik Koraltan İçtiği iki kadeh rakıda Atatürk’ü hatırlar.
“
Yahu bugün 19 Mayıs Mustafa Kemal Samsun’a çıkmıştı. Onu bir ziyaret etmem
gerekli.”
Kendisi
Milli Mücadele yıllarında Konya’da Kuvva-i milliye bünyesinde çalışmış, Birinci
Dönem ve ardından uzun süre Millet Vekilliği yapmış, Atatürk’le yakın çalışma
içeresinde bulunmuş ve 1950ı yılında DP’nin dört kurucusundan biri olmuş bir
politikacıdır. Narsist (kendini büyük görme hastalığı) karakteri ile tanınır.
Ankara’da
sıkıyönetim vardır. Komutanlığa telefon eder, Anıtkabir’i ziyaret arzusunu
bildirir ve gider. Lahittin karşısında şapkasını çıkartır, selam durur.
Sonrasını
bir sütunun arkasındaki teğmen naklediyor.
Yüksek
sesle;
“ Karşında Koraltan duruyor, Atam, bak.
Hậlậ
o eğilmez başı dimdiktir efendim.
Bir
ses ver şanlı adından Atam, sana geldim.”
Bir
ses duyulur kubbeden;
“Hassiktir
efendim.”
Rahmetli
Atatürk nazik insandı. Sağlığında bu ifadeyi
“efendim” siz kullanmazmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder