22 Eylül 2017 Cuma

BİR ATATÜRK BAKANI


Dr. Reşit Galip ya da Mustafa Reşit Baydur:
1923 yılının Mart ayında hekimlik yaptığı Mersin'e gelen Atatürk'ü yaptığı konuşma ile etkilemiş ve O’nun önerisiyle 1925 ara seçimlerinde Aydın milletvekilliğine seçilerek meclise girmiştir.
1931 sonbaharında  bir gece Dolmabahçe Sarayında Atatürk’ün Sofrasında  Reşit Galip söz alarak, Milli Eğitim Bakanı   Esat Bey’in, “kızların kısa etek, kısa çorap ve kısa kollu giymelerini uygun görmediğini” ifade etmesi  ve bir tamim yayınlayıp daha kapalı giymelerini isteyeceğini söylemesi üzerine “bu sofrada inkılapları zedeleyecek icraattan bahsedilmesi küstahlıktır.  Bu bir gericiliktir.” Der.  Sofra gerilir ve Atatürk, eski hocası ve Bakanı’nı  zor durumda bırakan bu çıkıştan hoşlanmaz ve “Yoruldunuz, buyurun biraz istirahat edin" diyerek kibarca Reşit Galip'in sofradan ayrılmasını ister.
Ama "Burası sizin değil, milletin sofrasıdır. Milletin işlerini görüşüyoruz. Burada oturmak sizin kadar, benim de hakkımdır." Cevabını alır.
Ortalık buz gibi olur ve Atatürk yanındakilere dönüp "Öyleyse biz kalkalım" der. Sofradaki heyet Reşit Galip'i orada bırakıp çıkarlar.
Sabah,  Atatürk uyandığında Genel Sekreteri'ne Reşit Galip'i sorar. "Sabaha kadar bekledi, mahcubiyetini size iletmemizi istedi. Ankara'ya gidecek kadar borç para istedi. 25 lira verdik" derler.
Atatürk "Ankara'ya gidecek adama 25 lira mı verilir. Bari benim hesabımdan birkaç yüz lira verseydiniz.” “Cebinde beş parası yok ama karakterinden hiç taviz vermiyor. Parası yok ama cesareti var" diye ekler.
 Çok geçmeden,1932 yılında 39 yaşındaki Reşit Galip Milli Eğitim Bakanlığı’na atanır.
1932- 1933 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı döneminin en önemli icraatı İstanbul Darülfünun ’un çağdaş bir üniversiteye dönüştürülmesi kararı ve ilkokuldan başlayarak öğrencilere Atatürk ilkelerine bağlılık ruhu aşılamayı müfredatın parçası haline getirmesidir. Cumhuriyet 10’uncu yılını doldururken 23 Nisan 1933 sabahı çocuklarına kendi yazdığı bir andı okutur ve o ant Bakanlıkça yayımlanan bir genelge ile okullarda zorunlu olur. Ezanın ve ibadet dilinin Türkçeleştirilmesi yönünde büyük gayretleri vardır.  Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Milli Kütüphane ve İlimler ve Sanatlar Akademisi’nin kurulmasıyla ilgili çalışmalar bakanlığı döneminde başlatılmıştır.
5 Mart 1934’te yaşamını yitirir. 925’den 1934’e kadar milletvekilliği 11 ay Bakanlık yapar ve öldüğünde cebinden sadece BEŞ LİRA çıkar.
Rahmetle anıyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

                                                                              CEMİL  BUBİK                                                  ...