Dün
bir arkadaşımdan yukarıdaki What-sapp’ı aldım. Görüleceği gibi toplam 24 yıl
bakanlık ve 2 yıl TBBM Başkanlığı yapmış bir devlet adamı. Ve son satırda; “27 Aralık 1953 tarihinde
VEFAT ETTİĞİNDE KİRADA OTURUYORDU…” diyor.
Bu
bana M. Şükrü Saraçoğlu’nun bir anekdotunu anımsattı;
Türkiye, II. Dünya Savaşı öncesi Britanya ve Fransa ile işbirliği
görüşmeleri yaparken, Kurtuluş Savaşı'ndan beri yakın ilişkiler içinde oluğu
Sovyetler Birliği'nin de Batılı devletlerin yanında yer alacağını umuyordu.
Ancak Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı imzalanınca Türkiye, Britanya-Fransız
bağlılığında kalmakla Sovyetler Birliği ile ilişkilere devam etmek arasında zor
bir seçim yapmak zorunda kalır. Sovyetler Birliği de, tamamen değişen
uluslararası ortamda işlikleri yeniden değerlendirme taraftarıdır. Bu
doğrultuda Dışişleri Bakanı Saracoğlu 15 Eylül 1939'da resmen Sovyetler
Birliği'ne davet edilir.
Sovyet tarafının başlıca dört maddede
özetlenen talepleri vardır.
1-Türk Boğazlarının Türkiye ve Sovyetler
Birliği tarafından ortak olarak savunulması.
2-Montreaux Boğazlar Rejimi ‘ne
Karadeniz'e sahili olmayan devletlerin Boğazlardan geçemeyeceği garantisinin
eklenmesi.
3-Türkiye'nin Britanya ve Fransa ile
giriştiği ittifak müzakerelerinin istişareye çevrilmesi.
4- Britanya ile Fransa'nın Sovyetler
Birliği ile savaşa girmesi durumunda Üçlü İttifak'ın geçersiz sayılması.
Bu olumsuz isteklerin tamamının Saraçoğlu
tarafından reddedilmesi üzerine başlangıçta üç gün olarak planlanan görüşmeler
uzar. Sovyetler baskı uygulamaya başlarlar.
Saraçoğlu ve heyeti adeta gayri resmi olarak 23 gün süreyle enterne
edilir. 25 Eylül 15 Ekim tarihleri arasında her gün için çeşitli geziler ve
programlar icat edilerek yurda dönüşlerine izin verilmez. Sovyet Dışişleri
Bakanı Vyaçeslav Molotov'un zaman zaman kötü polis, Josef Stalin’in iyi polis rolleri oynadığı görüşmeler
Saraçoğlu’nun katı ve tavizsiz tutumu neticesi Türkiye’nin başarısı ile
sonuçlanır.
İşte bu cümleden Stalin ile bir
söyleşide Stalin elindeki kibriti yakıp Saraçoğlu’na doğru uzatarak “Bakın”
der, “Türkiye’yi işgal bizim için bu kibriti yakmak kadar kolay ve kısa bir
iştir.”
Saraçoğlu, gittikçe artan alevi işaretle
“AMAN EKSELANS ELİNİZ YANACAK... ”
Rahmetle anıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder